İSTANBUL Teknik Üniversitesi (İTÜ) Maden Fakültesi Jeoloji ve Endüstri Mühendisliği emekli öğretim üyesi Prof. Dr. Yücel Yılmaz, Türkiye’de son olarak 6 Şubat’ta Kahramanmaraş’ta meydana gelen deprem ile ilgili konuştu. Bu depremin Arabistan’daki deprem levhasının Doğu Anadolu Fay Hattı’nı sıkıştırmasıyla oluştuğuna dikkat çeken Prof. Dr. Yücel Yılmaz, “Arabistan levhası tıpkı bir buldozer gibi doğuyu sıkıştırıyor. Sıkışmadan oluşan enerji Toroslar’daki dirençle karşılaşıyor ve burada giderek artan miktarda bir sıkışma geçirmeye başlıyor, Kahramanmaraş’ta bu sıkışma kökeniyle bir süre sonra direncin maksimum noktaya ulaştığı 2 yerde birbirinin peşi sıra iki dev deprem oluştu” dedi.
Prof. Dr. Yılmaz, Edirne’de Trakya Üniversitesi’nce düzenlenen ‘Her Yönüyle Deprem’ sempozyumunda, Türkiye’deki fay hatları ve beklenen İstanbul depremi ile ilgili konuştu. Türkiye’nin deprem kuşağında bir ülke olduğunu ve bunun bilincine varılması gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Yılmaz, Bingöl’den başlayarak Marmara Denizi’ne kadar uzanan Kuzey Anadolu Fay Hattı’nın İstanbul çevresinde 200 yılda bir 7’nin üzerinde deprem ürettiğine dikkat çekti. Hattın Marmara Denizi açıklarında enerji biriktirdiğini bildiren Yılmaz, beklenen İstanbul depreminin ise kaçınılmaz olduğunu belirtti.
‘SIKIŞMA KAYNAKLI SAYISIZ KIRILMA VE DEPREM YAŞANDI’
Türkiye’de son olarak 6 Şubat’ta Kahramanmaraş’ta meydana gelen deprem ile ilgili konuşan Prof. Dr. Yılmaz, bu depremin Arabistan’daki deprem levhasının Doğu Anadolu Fay Hattı’nı sıkıştırmasıyla oluştuğuna dikkat çekti. Doğu Anadolu’da kuzey ve güneyden sıkışma kaynaklı sayısız kırılma ve deprem yaşandığını belirten Yılmaz, “Neredeyse her yerinde deprem var. Büyük faylar bile sayılamayacak kadar çok. Dolayısıyla Doğu Anadolu’da bir depremin bundan sonra hangi noktada bekleniyor olduğunu söylemek, tahmin etmek çok zor. Bir kırılma mozaiği gibi, blok gibi düşünün; bunların birisi bir yerden kırılarak deprem oluşturuyor. Arabistan levhası tıpkı bir buldozer gibi doğuyu sıkıştırıyor. Sıkışmadan oluşan enerji Toroslar’daki dirençle karşılaşıyor ve burada giderek artan miktarda bir sıkışma geçirmeye başlıyor, Kahramanmaraş’ta bu sıkışma kökeniyle bir süre sonra direncin maksimum noktaya ulaştığı 2 yerde birbirinin peşi sıra iki dev deprem oluştu” ifadelerini kullandı.
‘GELECEK ÖNEMLİ FAY ADANA’YI VURACAK’
Kahramanmaraş’ta oluşan depremin ardından buradaki enerjinin Türkiye’nin güneyine taşınma ihtimali olduğunu bildiren Yılmaz, “Bu sistemin güneye kaçma olasılığı var. Bundan sonra da sıkışma kökenli depremleri kaçma kökenli depremler izleyecek. Bunu da bir iki kere gördük. Şimdiden size gerçekten bir deprem habercisi olarak söylüyorum; büyük bir ihtimalle gelecek önemli fay Adana’yı vuracak. Dolayısıyla bunun geliştireceği fayı aynı kaçmaya bağlı, kaçma artı sıkışma şeklinde bir deprem bekliyorum. Antakya sahili tıpkı cetvelle çizilmiş gibi o fayı bize gösteriyor. O kara kitlesinin yavaş yavaş denizin içerisine vurduğunu görüyorsunuz. Depreminin kırıklarıyla oluşacak böyle bir olayın ne denli vahim ne denli büyük bir enerjiyi ortaya çıkarttığını Ekinözü depreminde gördük” dedi.
‘DÜNYANIN EN BÜYÜK FAY HATLARINDAN BİRİSİ’
Bingöl’ün Karlıova ilçesinden başlayan Kuzey Anadolu Fay Hattı’na değinen Yılmaz, “Dünyanın en büyük faylarından birisi Kuzey Anadolu Fay Hattı. Bu hat Bingöl Karlıova’dan başlıyor, tüm Anadolu’yu biçip geçiyor, Marmara Denizi’nin içine oradan Ege Denizi’ne ulaşıyor. Buna jeoloji dilinde yanal atımlı fay diyoruz. Fayın geçtiği düzlemin vadilerde yırtık oluşturduğunu görebilirsiniz. Kollarından birisi İzmit Körfezi’ne, diğeri de Gemlik Körfezi’ne gidiyor. İkisi de Marmara Denizi’nin suları altına gidiyor. Bu Marmara Denizi’nin altında giden fay beklendiği gibi bir İstanbul depremi oluşturacak mı? En çok merak edilen soru bu” diye konuştu.
‘İSTANBUL’DA DEPREM KAÇINILMAZ’
İstanbul’da bir depremin kaçınılmaz olduğunu söyleyen Yılmaz, “Bu fay üzerinde 1939’da Erzincan’da deprem oldu, orada enerji boşaldı. Kuvvet o fay boyunca göç etmeye başladı. Bir süre sonra ilerisi kırıldı. Ondan sonra göç ede ede en son Adapazarı çevresindeki iki büyük depremle Marmara’nın önüne kadar geldi. Tarihsel depremler de diyor ki; ‘Bakın ben burada çok büyük iki deprem zaten yaptım. Bir tanesi 1530’larda Padişahı Edirne’ye göç ettiren büyük deprem. Öbürü de 1760’lardaki deprem. İkisi de çok büyük.’ Dolayısıyla 200 yılda bir 7’nin üstünde, 100 yılda bir 6’nın üstünde. İstanbul arşivinden o depremler neler yapmışı nokta bazında biliyoruz yani İstanbul’da deprem olacak. Kuzey Anadolu Fay Hattı’ndan boşalan kuvvet Marmara Denizi’nin açıklarında birikiyor. İstanbul ve çevresini etkileyecek deprem olacak mı? Evet, kaçınılmaz. İstanbul çevresini etkileyecek çok büyük bir deprem olacak, İstanbul’u bunu hazırlamak lazım” ifadelerini kullandı.
‘EDİRNE’DE DEPREME DAYANAMAYACAK ÇOK BİNA VAR’
Kuzey Marmara Fay Hattı’nın üreteceği büyük bir depremin Edirne’yi de etkileyeceğini belirten Yılmaz, “MTA’nın yaptığı haritada Edirne için büyük depremler üretecek bir fay çizilmemiş. Bölgede çok net faylar var ama günümüze gelirken bunların etkinlikleri giderek sönümlenmiş. Yüzeyde aktif fay yok. Günümüzde Trakya’da büyükçe bir deprem de görünmüyor. Edirne ve çevresini etkileyen depremselliğin ana kaynağı Kuzey Anadolu Fay Hattı’dır. Bu fay Edirne dolayını etkilemektedir. Uzaklığı ve büyüklüğü oranında etkilemeye devam edecektir. Doğrudan bir Edirne fayı yok ama Kuzey Anadolu Fayı hareket ettiği zaman Edirne’nin zemininde bu depreme karşı dayanamayacak çok fazla bina var. Çünkü zeminin belli bir kısmı, Edirne’nin temelinde çok güçlü olmayan zemin çok fazla” dedi.