Yenidoğan tarama testleri, bebeklerin yaşam kalitesini artırmada ve ölümcül hastalıkları önlemede hayati bir rol oynar. Bu testlerin en yaygın ve etkili olanı, doğumdan kısa bir süre sonra alınan bir damla topuk kanı ile gerçekleştirilen yenidoğan tarama testi.
Uzmanlar, bu küçük kan örneği sayesinde birçok ciddi hastalığın erken teşhis edilebildiğini ve tedaviye hemen başlanarak çocukların hayatlarının kurtarılabildiğini vurguladı.
Prof. Dr. Ahmet Aydın; Kendisi, yenidoğan tarama testlerinin bebeklerde metabolik ve genetik hastalıkların erken teşhisi için kritik olduğunu belirtti.
Aydın, “Topuktan alınan bir damla kan ile fenilketonüri, hipotiroidizm ve kistik fibrozis gibi hayatı tehdit eden hastalıklar erken dönemde teşhis edilebilir. Bu sayede tedaviye zamanında başlanarak kalıcı hasarların önüne geçilebilir” dedi.
Bir başka önemli uzman olan Prof. Dr. Ayşe Yüksel, yenidoğan tarama testlerinin genişletilmesi gerektiğini savundu.
Yüksel’e göre, “Günümüzde kullanılan tarama testleri sayesinde, bebeklerde erken dönemde tespit edilen hastalıkların büyük bir kısmı tedavi edilebilir. Ancak, bu testlerin daha fazla genetik hastalığı kapsayacak şekilde genişletilmesi, daha fazla bebeğin hayatını kurtarabilir.”
Bilimsel literatürde yer alan araştırmalar, yenidoğan tarama testlerinin etkinliğini ve önemini defalarca ortaya koydu.
Örneğin, 2018 yılında yapılan geniş çaplı bir çalışma, topuk kanı testlerinin fenilketonüri (PKU) gibi metabolik hastalıkların erken teşhisinde %99,9 doğruluk oranına sahip olduğunu gösterdi. Bu tür hastalıklar, erken teşhis edilmediği takdirde bebeklerde ciddi nörolojik hasarlara ve hatta ölüme yol açabilir.
Diğer bir araştırma, hipotiroidizm taramasının yaygınlaştırılması sayesinde yüz binlerce bebeğin hayatının kurtarıldığını ortaya koydu. Hipotiroidizm, tedavi edilmediğinde zihinsel ve fiziksel gelişim geriliklerine neden olabilen bir hastalık. Erken dönemde teşhis edilmesi ve tedaviye başlanması, bu olumsuz sonuçların önüne geçmekte büyük önem taşır.
Yenidoğan bebeklerde topuk kanı testi, hayat kurtarıcı bir öneme sahiptir.
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Nazlı Karakullukçu Çebi, bu testin bebeklerin sağlıklı bir yaşam sürmesi için kritik olduğunu vurguladı.
Dr. Çebi, “Topuk kanı taraması, doğumdan sonraki ilk iki gün içinde hastanede alınmalıdır. Bu test, metabolik ve genetik hastalıkların erken teşhisini sağlar ve gerekli tedavinin zamanında başlamasına olanak tanır” dedi.
Bu görüşe katılan bir diğer uzman, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Mehmet Yavuz, “Topuk kanı testi, fenilketonüri, hipotiroidi ve kistik fibrozis gibi ciddi hastalıkların erken teşhisinde hayati rol oynar. Erken teşhis, bu hastalıkların tedavisinde başarı oranını artırır” şeklinde açıklamada bulundu.
Bilimsel araştırmalar da bu testin önemini destekledi. Örneğin, 2023 yılında yapılan bir araştırma, topuk kanı testi ile erken teşhis edilen hastalıkların tedavi edilme oranının %95 olduğunu gösterdi.
Bu araştırma, topuk kanı testinin bebeklerin sağlıklı bir yaşam sürmesi için ne kadar kritik olduğunu bir kez daha ortaya koydu.
Bir damla topuk kanı ile birçok hayat kurtarılabilir. Uzmanların ve bilimsel araştırmaların da gösterdiği gibi, bu basit test, bebeklerin sağlıklı bir geleceğe adım atmalarını sağlar.