Son yıllarda ülkemizde hemen her internet servis sağlayıcısının reklamlarında bir fiber internet vurgusu görüyoruz. Reklamlara bakınca fiber optik kablolarıyla örmüşler ana yurdu dört baştan gibi dursa da iş gerçekten fiber optik altyapısının yaygınlığına ve kullanımına geldiğinde vaziyet hiç de parlak durmuyor.
Türkiye dünyada kaçıncı sırada?
Konuyla ilgili olarak açıklamalarda bulunan Serbest Telekomünikasyon İşletmecileri Derneği (TELKODER) Başkanı Halil Nadir Teberci, Avrupa FTTH (Eve Kadar Fiber) Konseyi tarafından yayımlanan raporlar ve ülkemizin bu alandaki durumu hakkında bilgi verdi. Teberci açıklamasında, yayımlanan FTTH/B raporunda yer alan yaygınlık verilerine göre Türkiye’nin EU39 ortalamasının altında kaldığına işaret etti. Ülkemiz, %69 kapsama oranı ile 39 ülkenin verilerini içeren ortalama fiber yaygınlık oranınının altında kaldı. Toplam hanelerin sadece %25,3’ünde fiber internet bulunan Türkiye, 83 ülkenin yer aldığı küresel sıralamada ise 50. sırada yer aldı.
Teberci, yaptığı değerlendirmede “TELKODER olarak uzun yıllardır ülkemizin haberleşme altyapısının hızla fiber altyapıya dönüştürülmesi gerektiğini vurguluyoruz. Bu konuda temsil ettiğimiz sektör oyuncularıyla önemli adımlar da attık. Ancak maalesef bu alandaki gelişim çağın gerektirdiği hızda olmadı. Bunun sonuçlarını global bağımsız STK’ların raporlarında da net biçimde görüyoruz. FTTH/B raporu yaygınlık verilerine bakıldığında Türkiye 39 ülkeyi kapsayan ortalama fiber yaygınlık oranının altında ve hanelerin sadece %25,3’ünde fiber abonelik bulunuyor. Bu da küresel sıralamada bizi maalesef alt sıralara mahkum ediyor. İlgili raporda Eylül 2019 ile Eylül 2023 yılları arasındaki verilere dayanarak, ülkemizde 18 milyon hanenin yer aldığı binalara fiber altyapısının götürülmüş olduğu belirtiliyor. Dört yılın karşılaştırması alınarak yapılan hesaplamalarda Türkiye’nin ikinci sırada olması aslında şaşırtıcı değil ve temelde de iki sebebe dayanıyor. Bunlardan ilki, ülkemizin özellikle fiber konusunda Avrupa’daki gelişmeleri geriden takip etmesi. Dört yıllık süreçte bina ve hane erişimi konusunda diğer ülkelerdeki gelişmelerin yavaşlamış olduğu görülüyor zira bu ülkelerde hane erişim konusundaki gelişmeler 2019 yılına gelindiğinde neredeyse tamamlanmış ve doygunluğa ulaşmış durumda. Bir diğer sebep de tabii ki ülkelerdeki nüfus ve hane sayısı ile doğru orantılı. Diğer ülkeler ile kıyaslandığında ülkemiz nüfusunun daha kalabalık olması ve hane sayısının fazla olması da bu verileri etkilemekte.” dedi.
Teberci ayrıca sokaklara ya da binalara gelen fiber internetin evlerin içine giremeyebildiğini de hatırlatarak, “Fiber yaygınlık rakamlarını sağlıklı değerlendirmek gerekir. Çoğu zaman sokağa ve apartman önlerine kadar giden bir fiber altyapıdan bahsediyor olabiliriz. Evlerin içine kadar çekilmemiş bir fiber, gerçek fiber teknolojisinin hızlarını da kalitesini de tüketicilere tam yansıtamıyor maalesef… Yüksek hızda internet çağımızın en önemli gerekliliği, hem iş dünyası hem de vatandaşlar hem de güçlü ekonomiler için büyük önem taşıyor. Türkiye’nin fiber internet altyapısının en az 2-3 katına çıkması gerekiyor ve iyi planlamalarla evlerin içine kadar fiber bağlantıların yapılmasını da düşünüyor olmamız gerekiyor. Unutulmaması gereken bir nokta ise mobil iletişimde bir çok dünya ülkesinin uzun süredir kullandığı ve bizim henüz geçemediğimiz 5G için de yaygın ve güçlü bir fiber altyapı gerekiyor. Çünkü baz istasyonlarının iletişimini de bu istasyonların bağlı olması gereken fiber hatlar sağlıyor.” ifadelerini kullandı.
Teberci yine de durumu çok da umutsuz görmüyor. TELKODER Başkanı, karar vericilerin fiber internete geçiş sürecini hızlandırabileceğini söylüyor. İzinlerin düzenlenmesi, süreçlerin hızlandırılması gibi noktalarda yapılacak hamleler, fiber internetin de ülkemizde daha yaygın olarak kullanılmasını sağlayabilir.